istanbul escortistanbul escort ankara escortankara escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort bahçeşehir escortbahçeşehir escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort istanbul escortistanbul escort Yemek Bitmez: Ağustos 2010

31 Ağustos 2010 Salı

LABNELİ RULOLAR


3 günlük kısa bir tatil arasından sonra herkese iyi haftalar. Umarım herkes için iyi bir dinlenme olmuştur bu ara. Ben anca evi toparladım yerleştirdim. Pazartesi de kendime gelmeye çalıştım. O yüzden de mutfaktan biraz uzak kaldım. Ama pazar günü annemdeki iftar yemeğine yaptığım bir tabağı sunmak istedim. Aslında çok kolay ve basit bir tarif ama içi çok lezzetli. Eminim okuyan birçok kişi, bu iç malzemeyi koyacak başka ikramlar da bulacaktır:)
Bu tarifimi bir süredir devam eden Kotanyi yarışmasına gönderiyorum:) Oylarınız bekliyorum:)

Malzemeler;
  • Yarım paket labne peyniri
  • 3 adet salatalık
  • Kotanyi çörek otu
  • Kotanyi deniz tuzu (değirmen)
  • Çeri domates (4 -5 adet)
  • Birkaç dilim salatalık
  • Salam (3 - 4 adet)
  • Somon füme ya da hindi füme (3 - 4 adet)
Yapılışı;
  • Salatalıkları soyup çok ufak olacak şekilde doğrayın.
  • Doğradığınız salatalıkları labne peynirine ekleyip bir kase içinde karıştırın.
  • Tuzunu ilave edin.
  • Bu karışımı, isteğinize göre içi boşaltılmış çeri domateslerin ve salatalıkların içine doldurun ya da somon fümelerin ve salamların içine koyup sarın. (Benim fümelerim bu sefer paketten ufak çıktığı için bu şekilde yapmak zorunda kaldım. Daha uzun olanlarından alıp havuç şeklinde sarmak daha estetik oluyor.) Dilerseniz somon füme yerine hindi füme de kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun...

27 Ağustos 2010 Cuma

LEBENİYE ÇORBASI


Hayırlı cumalar herkese:) Hem iftar için hem de Kotanyi yarışması için yaptığım ve eşimin en çok sevdiği çorbadır. Özellikle bir misafir geleceği zaman çok sık yaparım. Hem doyurucu olur hem de yapımı kolaydır. Klasik yayla çorbası gibi yapılıp içine ek olarak nohut ve köfte eklenerek yapılır.

Bu arada evde boya işleri bitmek üzere. Hatta bebek odasının duvar kağıtları ve bazı duvarlar için seçtiğimiz özel duvar kağıdı uygulamaları da bugün bitecek. Bir ara hiç bitmeyecek sanmıştım ama annemle babam sayesinde herşey çok kolay halloldu. Onlara buradan tekrar KOCAMAANNNN teşekkür ediyorum. İyiki varlar...

Şimdiden herkese iyi haftasonları ve 30 Ağustos Zafer Bayramınız şimdiden kutlu olsun:)

Malzemeler;

Köfte için;
  • 250 gram köftelik kıyma
  • 1 adet kuru soğan
  • Kotanyi değirmen tuzu
  • Kotanyi karabiber
  • Kızartmak için ayçiçek yağı
Çorba için;
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut
  • 2-3 yemek kaşığı pirinç
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 yumurta
  • 1 diş sarımsak
  • 5 su bardağı su
  • Kotanyi değirmen tuzu
  • Kotanyi karabiber
Üstü için;
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 tatlı kaşığı dolusu Kotanyi nane
Yapılışı;
  • Köftelik kıymayı rendelenmiş soğanla iyice yoğurup tuzunu ve karabiberini ilave edin.
  • Buzdolabında bir süre dinlendirdikten sonra fındık büyüklüğünde yuvarlayın.
  • Çorba için pirincinizi yıkayıp hafif yumuşayıncaya kadar ufak bir tencerede pişirin.
  • Çorbayı yapacağınız tencereye 5 su bardağı suyunuzu ilave edip içine 1 diş sarımsak atın.
  • Su kaynamadan önce pirinçlerinizi ekleyin.
  • Suyu bir yandan kaynatırken bir yandan da ufak bir kabın içinde yoğurt, un ve yumurtayı iyice çırpın.
  • Sarımsağı tencereden çıkartın.
  • Kaynayan çorba suyunuzdan aldığınız bir kepçe suyu, çırptığınız yoğurtlu karışıma ekleyip hızlıca karıştırın. (Yoğurdunuzun kesilmemesi için).
  • Yoğurtlu karışımınız ılınınca çorba suyunuza ekleyip karıştırın.
  • Haşlanmış nohutları ilave edin.
  • Tuzunu ve karabiberini ekleyin.
  • Servis yapmanıza yakın ayrı bir tavada kızdırdığınız ayçiçek yağında köfteleri kızartın.
  • Çorbaya ilave edin.
  • Üzeri için yine ayrı bir tavada erittiğiniz yağlara naneyi ilave edip yakın.
  • Çorbanın üzerine dökerek servis yapın.


Afiyet olsun...

25 Ağustos 2010 Çarşamba

TAVUK PANELİ SEMİZOTU SALATASI

Haftabaşından beri devam eden benim "Beğendili Sandal Sefası" isimli tarifimle katıldığım Kotanyı baharatlarının yarışmasındaki ikinci tarifim. Aslında bu salatayı yaparken ilk defa da pane harcı kullandım. Şu ana kadar hiçbir markanın pane harcını kullanmamıştım. Kotanyı sayesinde ilk defa pane harcı kullandım ve inanılmaz lezzetli buldum. Kızarttığım tavukların tavadan aldığım ilk kepçesinden birkaç tane yediğimde, bir an salatayı yapamayacağım sandım:) Hatta aslında daha çok yapmıştım ama eşim daha salataya ben başlamadan çoğunu yedi:) Kesinlikle herkesin denemesini tavsiye ediyorum. Çok çok lezzetli.

Malzemeler;
  • Yarım paket göğüs tavuk eti
  • 2 paket Kotanyi tavuk pane harcı
  • 2 adet yumurta
  • Yarım demet semizotu
  • Kızartmak için sıvıyağ
  • Limon suyu
  • Sızma zeytinyağı
  • Kotanyi değirmen deniz tuzu
  • Kotanyi karabiber (bir çimdik)

Yapılışı;
  • Yumurtaları bir kaseye kırıp çırpın. Kasenin içine 1-2 damla su damlatırsanız, yumurtanın sarısı ile beyazı daha iyi karışır.
  • Göğüs tavuk etlerini parmak kalınlığında şeritler halinde kesin.
  • Kesilen tavukları önce yumurtaya sonra pane harcına bulayın.
  • Derince bir tavaya kızartmak için bir miktar yağ koyup kızdırın.
  • Panelenmiş tavukları kızgın yağda birkaç dakika kızartıp havlu kağıt üzerine alın.
  • Semizotlarını iyice yıkayıp sapları ile beraber doğrayın.
  • Üzerine bir çimdik karabiber ile tuzunu ilave edip limon suyu ve zeytinyağı ekleyin.
  • Servis tabağına alıp kızartılmış tavuk panelerle beraber karıştırın.
  • Çeri domateslerle süsleyip servis yapın.

Afiyet olsun...

24 Ağustos 2010 Salı

LİMON SOSLU YALANCI TAVUK GÖĞSÜ

Güzel bir tatlı tarifi ile karşınızdayım. Benim gibi hafif tatlıları seviyorsanız, limon tutkunuysanız bu tarifi kaçırmayın derim. Geçen haftasonu annemlere kayınvalidemler iftara davetliydi. Biz de bu tatlıyı yaptık. Daha önceki günlerde zaten yalancı tavuk göğsü tarifini vermiştim. Alt kısmı yine aynı hatta isterseniz muhallebide yapabilirsiniz. Üstündeki limon sosunu da mutlaka ama mutlaka deneyin:)




Malzemeler;


Yalancı tavuk göğsü için;
  • 6 su bardağı süt
  • 150 gram margarin
  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilin
  • 1 yemek kaşığı nişasta
Limon sosu için;
  • 1 şişe Uludağ limonata (şekersiz)
  • Yarım limonun suyu
  • 1 adet limonun rendesi
  • 3 fincan nişasta (buğday ya da nişasta)
  • 2 fincan toz şeker (daha tatlı olsun derseniz şeker miktarını arttırabilirsiniz)


Yapılışı;
  • Orta boy bir tavada margarini eritip içine un ve nişastayı ekleyin.
  • Unun kokusu gidene kadar kavurun.
  • Tatlıyı yapacağınız tencereye sütü, şekeri, vanilini ve tavanızdaki malzemeyi ekleyin ve yoğun bir kıvam alıncaya kadar pişirin.
  • Tatlınız yoğunlaşınca ocaktan alıp blendırla yaklaşık 5 dakika pürüzsüz hale gelinceye kadar çırpın.
  • Servis yapacağınız kaba dökün ve ılımaya bırakın.
  • Limon sosu için gerekli tüm malzemeyi tencerenize koyup, karıştırarak ağır ateşte kaynayana kadar pişirin.
  • Sos kıvamını alınca ılınmış tavuk göğsünüzün üstüne dökün.
  • Üzerini ister benim gibi şekerlemeler ve çikolatalarla, isterseniz taze çiçeklerle süsleyip servis yapın.

Afiyet olsun...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

BEĞENDİLİ SANDAL SEFASI


Tamamen mutfağa girince içimden geldiğince yaptığım bir yemek oldu. Ama sonucu beğendim. Özellikle lezzetini! Kesinlikle bir yemeğe lezzet katan unsurların kullanılan baharatlar ve ek detaylar olduğu kanısındayım. Bu konuda da Kotanyı firmasına çok teşekkür ederim. Düzenlemiş olduğu yarışmaya aşağıdaki tarifimle katıldım. http://www.kotanyisofrasi.com/ adresinden oylarınızı bekliyorum:)


Yemekleri yaparken vakit kaybetmemek için bana gönderdikleri ürünler dışında, çıkıp kendim de lazım olanları satın aldım. Çünkü kargo da birtakım aksaklıklar yaşanıyordu. Riske atmak istemedim.



Malzemeler; (2 kişi için)



Sandal için;

  • 1 adet yufka
  • Alüminyum folyo

Beğendi için;

  • 4 adet kemer patlıcan
  • Süt (Patlıcanlar kararmasın diye ıslatmak için birkaç kaşık kadar)
Beşamel sos için;

  • 40 gram tereyağı
  • 2 çorba kaşığı dolusu un (40 gram)
  • 2 su bardağı süt
  • Kotanyı değirmen deniz tuzu
  • 1 kase rendelenmiş kaşar peyniri (isteğe bağlı)

Et için;
  • 300 gram sotelik et
  • 2 adet kabak (soyulmuş ve ufak ufak doğranmış)
  • 3 adet sivri biber (ufak ufak doğranmış)
  • 1 kase mantar (yıkanmış, ikiye bölünmüş)
  • Yarım demet maydanoz (ince ince kıyılmış)
  • 2 adet domates (soyulmuş, küp küp doğranmış)
  • 1 yemek kaşığı tatlı biber salçası
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • Kotanyı değirmen renkli biber taneleri
  • Kotanyı değirmen deniz tuzu
  • Kotanyı sarımsak tozu (1 çay kaşığı)
  • Kotanyı değirmen chili biberi
  • Kotanyı kekik (bolca)
  • Kotanyı biberiye (1 tatlı kaşığı)
Üstü için;
  • 4-5 adet çeri domates


Yapılışı;
  • Patlıcanları yıkayıp birkaç yerinden çatalla delin.
  • Beğendiyi hazırlamak için közleme tepsisine patlıcanları dizin ve közleyin.
  • Közlenen patlıcanları düz bir zemine alıp ortasını kesip açın.
  • Bir tatlı kaşığı ve bir bıçak yardımı ile içini açıp birkaç damla süt damlatın. (Kararmaması için. Közlenmiş patlıcanı salata şeklinde kullanacaksanız, kararmaması için limon, yemeklik kullanacaksanız süt damlatmalısınız.)
  • Tatlı kaşık yardımı ile patlıcanı közlenmiş kabuklarından sıyırıp içini kesme tahtanızın üzerine çıkarın.
  • Tüm patlıcanlar için aynı işlemi uyguladıktan sonra iyice doğrayın. (Yine salata için kullanılacak közlenmiş patlıcanlar biraz daha irice doğranır. Yemeklik olanlar daha ufak olmalıdır.)
  • Patlıcanları bir kenara ayırıp beşamel sos için tereyağını tencereye alın.
  • Yağ eridikten sonra unu ilave edip kavurun.
  • Un kokusu gidene kadar kavurduktan sonra yavaş yavaş sütü ekleyip ve sos kıvamına gelinceye kadar hızlıca durmadan karıştırın.
  • Tuzunu ilave edip hazırladığınız patlıcanları beşamel sosunuzun içine ekleyin.
  • İsteğe bağlı olarak rendelenmiş kaşar peyniri de ekleyip, içinde eriyene kadar karıştırın. (Aslında orjinal beğendi de rendelenmiş kaşar peyniri yoktur ama çok yaygın olarak da eklenebildiği için isteğe bağlı olarak bıraktım.)


  • Beğendimizi bir kenara alıp etimizi yapmaya başlayabiliriz. Bunun için en pratik yol düdüklü tencere kullanmak.
  • Et için yukarıda listelenmiş tüm malzemeyi düdüklü tencereye ekleyip (tüm baharatlar ile beraber) pişirin.


  • Sandallar için yufkanızı ikiye bölün.
  • Ben genişçe bir sandal yapmak istediğim için içi derin bir kayık tabak seçtim. Siz irili ufaklı da yapabilirsiniz.
  • Tabağın etrafını alüminyum folyo ile kaplayın.
  • Folyonun üstüne yufkanızı da kapatıp tabağı ters çevirin ve yufkayı tabaktan kurtarın. Kenarlarını kürdanla tutturun. Alüminyum folyo, yufkanızın istediğiniz şekilde kalmasını sağlar.
  • Bu şekilde hazırladığınız sandallarınızı 200 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişirin.
  • Servis tabağınıza beğendinizi koyup üzerine pişen sandallarınızı yerleştirin.
  • Dikkatli bir şekilde içini et yemeğiniz ile doldurun.
  • Üstüne, önceden ikiye bölüp fırında közlediğiniz çeri domateslerinizi ekleyip servis yapın.




Afiyet olsun...

20 Ağustos 2010 Cuma

LAVAŞ ARASI KÖFTE PATATES



Bu tarif, yazısını okurken aynı şeyleri hissettiğim Sevgili Hilal'ciğimden esinlenerek yapılmıştır:) Bu sıcaklarda mutfağa girmek gerçekten zor oluyor. Üstüne hastalık da eklenince tuzu biberi. O yüzden bu tip pratik ama doyurucu tarifler hep işe yarıyor:) Herkese hayırlı cumalar ve iyi haftasonları...

Malzemeler;
  • Lavaş ekmeği
  • Yarım paket Iglo parmak patates (Bunu yeni gördüm markette ve hemen aldım ama sayfasında göremedim. Ama 10 numara. Gerçekten az yağ çekiyor)
  • Yarım su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
  • Kızartmak için sıvıyağ

Köfte için;
  • 250 gram köftelik kıyma
  • 1 adet kuru soğan
  • 2-3 yemek kaşığı galeta unu (ya da bayat ekmek içi, ıslatılmış ve sıkılmış)
  • 1/3 demet ince doğranmış maydanoz
  • 1 diş sarımsak (ezilmiş)
  • 1 yemek kaşığı süt
  • Tuz
  • Karabiber

Yapılışı;
  • Öncelikle köfte için gerekli tüm malzemeyi bir kabın içine alıp iyice yoğun ve ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın.
  • Yağsız tavada ön ve arkasını pişene kadar kızartın.
  • Patatesleri kızartmak için kızartma tencerenize az sıvıyağ koyup kızdırın ve patateslerinizi kızartın.
  • Kızaran patateslerinizi havlu kağıt üzerine koyun.
  • Fırında bir kaç dakika ısıttığınız lavaşlarınıza sırasıyla 3-4 adet köfte, üstüne patates kızartması ve üstüne de rendelenmiş kaşar peyniri ilave edip rulo yapın.
  • İkiye bölüp servis tabağına alın.



Afiyet olsun...

18 Ağustos 2010 Çarşamba

KAYISI KOMPOSTOSU


Yine pratik bir tarif. Bizim evde kayısı kompostosu yapıldı mı anlayınki Ramazan ayı geldi:) Özellikle sahurumuzun değişmez içeceğidir. Hem sıvı, hem şeker ihtiyacımızı karşılar hem de sindirimi kolaylaştırır. Bu sene sadece komposto olarak kaselere koyarak değil bardağa koyup meyve suyu olarak da içmeye başladık. Ramazan sonuna kadar eksik olmaz soframızda:)
Bu arada tüm geçmiş olsun diyen herkese çok teşekkür ediyorum. Ancak sanırım artık halsizliğim artıyor. Birkaç gün ara verebilirim.



Malzemeler;
  • Yarım paket kuru kayısı
  • Yarım su bardağı toz şeker
  • 5 su bardağı su

Yapılışı;
  • Suyunuzu koyduğunuz tencerenize kayısıları ve şekeri de ekleyip, kayısılar iyice yumuşayıncaya kadar kaynatın.
  • Biz çok tatlı içmediğimiz için şekerini daha az da kullanabiliyoruz. Siz tadına bakarak şeker ve su miktarını ayarlayabilirsiniz.


Afiyet olsun...

17 Ağustos 2010 Salı

SEMİZOTU SALATASI

Herkese kocaman merhaba. İnanmayacaksınız bu sıcak havalarda nasıl başardıysam felaket üşütmüş durumdayım. Şimdi diyeceksiniz ki klimalar, dondurmalar... Ama inanın ne klima altındayım ne de dondurma yedim. Ben zaten dondurma çok yemem. Çarpıyor diye de bu sene özellikle klimayı çok az açıyorum. Sıcaklara rağmen. Fakat önce boğazlarımda başlayan yutkunma zorluğu şu anda resmen heryerimde. Kısacası hastayım.... Ama normalde kolay kolay hasta olan birisi olmadığım için, bünyem çok kuvvetli olduğu için vücudum direniyor farkındayım. Tam ateşim çıkacak birden ter basıyor ve ateşim geçiyor. Sonuçta daha kötü olursam hastaneye gideceğim bebekten dolayı. O yüzden de biraz stresliyim. İşlerimde inanılmaz bir yoğunluk içinde olduğundan işi de bırakamıyorum. Bu durumda bıraktığım tek şey bloğum oldu sizlerinde gördüğü gibi. Şu anda bu yazıyı yazarken bile gözlerim akıyor sanki. O yüzden bu aralar beni mazur görün. Taa ramazandan önceki son haftasonu yayınlayacağım kahvaltı soframdan tutun da bir çok tarifim birikti. Ama artık ne demişler önce sağlık...

Lafı çok uzattım:) Özlemişim herkesle dertleşmeyi:) Tarifime geçeyim artık. Ben semizotunu çok severim. Bunu bilen canım anneciğim de ben çıkamıyorum ne zamandır diye pazardan çok güzel koca bir demet semizotu almış. Ben de dün yaklaşık üçte birinden yoğurtlu bir salata yaptım. Her zamanki gibi hem pratik hem lezzetli:)

Malzemeler;
  • 1/3 demet semizotu (Benim demetim çok büyüktü. Siz standart demetlerin yarısı ile de yapabilirsiniz)
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • Yarım limonun suyu
  • 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz



Yapılışı;
  • Semizotlarını güzelce yıkayın. Ben bu tip yeşillikleri hatta birçok meyveyi bile ixir ile yıkıyorum. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok kum çıkıyor.
  • Yapraklarını güzelce ayıklayıp doğradıktan sonra karıştırma kabınıza yoğurdu koyun.
  • Pürüzsüz hale gelinceye kadar bir çatal ile çırpıp içine sızma zeytinyağını, limon suyunu ve semizotlarını ilave edin.
  • İstediğiniz kıvama göre ayarladıktan sonra tuzunu da ekleyip servis tabağına alın.

Afiyet olsun...

10 Ağustos 2010 Salı

BEZELYELİ DEREOTLU PİLAV

Haftanın ortasından herkese iyi haftalar ve iyi Ramazanlar:) Hayırlısı ile bir Ramazan ayı daha başladı. Öncelikler herkese hayırlı olsun. Ne çabuk geçti zaman. Ben Ramazan ayını çok severim. Sofralar bereketli olur. Sanki birden bereketi artar sofranın. İftar saati bir bakmışsın masada tabak koyacak yer kalmamış. İftar davetleri başlar. Yemek sonrası içilen çay hiç bu kadar lezzetli değildir sanki.
Sahur sofraları güzel olur. Sahurdan sonra yattığımda uyku tutmaz beni hemen. Çeneme vurur eşimi bunaltırım falan:) Keyiflidir yani:) Kısacası severim ben Ramazan'ı.
İşlerimin aşırı yoğunluğundan dolayı bu ara sayfamı ihmal ediyorum. Özel sofralarım ve tariflerim de birikti ama hiç zamanım olmuyor maalesef. Fırsat buldukça yayınlamaya çalışıyorum. Bu ara patlıcan ve pilav tariflerim pek yoğunlaştı:) Bu da onlardan biri...


Malzemeler;
  • 2 su bardağı pirinç
  • 3 su bardağı sıcak su
  • 1 yemek kaşığı sıvıyağ ve ayçiçek yağı
  • 1 su bardağı haşlanmış bezelye
  • Yarım demet dereotu
  • Tuz
  • Karabiber

Yapılışı;
  • Öncelikle pirinçleri ıslatıp yaklaşık 30 dakika kadar su dolu bir kapta bekletin.
  • Dereotlarını ufak ufak doğrayın.
  • Pilav tenceresine yağlarını koyup eritin.
  • Suyunu süzüp beyaz suyu kaybolana kadar yıkadığınız pirinçleri tencereye ekleyip 2-3 dakika kavurun.
  • Tuzunu ve karabiberi ekleyin.
  • 3 su bardağı suyu ekleyip tencerenin kapağını kapatın.
  • Suyunu çekmesine yakın bezelyelerinizi ve dereotlarınızı ekleyip tencerenin altını kapatın.
  • Kağıt havlu kapatıp demlemeye bırakın.
  • Servisten önce tahta kaşıkla harmanlayıp servis yapın.

Afiyet olsun...

6 Ağustos 2010 Cuma

PATLICAN İÇİNDE ET SOTE

Bu aralar gerçekten patlıcandan gidiyoruz:) Ama demiştim çok seviyorum diye:) Bu da aslında birçok yemek kitabından, dergiden görüpte aklımda kalmış, biraz da kendime göre de uyarladığım bir tarif. Ama yemesi çok çok lezzetli, yapması çok çok keyifli. Şimdiden herkese iyi cumalar, iyi haftasonlarıııı...

Malzemeler;
  • 4 adet kemer patlıcan
  • Yarım kilo sotelik et
  • 2 adet domates
  • 2 adet sivri biber
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 adet kuru soğan (bütün olarak kullanılacak)
  • 1 su bardağından biraz az sıcak su
  • Kaşar peyniri dilimleri
  • 2-3 yemek kaşığı riviera zeytinyağı
  • Kızartmak için yağ
  • Kekik
  • Tuz
  • Karabiber

Yapılışı;
  • Öncelikle patlıcanların acısını almak için hepsini 3-4 parmak genişliğinde kesip dolma gibi içlerini oyun ve tuzlu suda 10-15 dakika kadar bekletin.
  • Et soteyi hazırlamak için düdüklü tencereye önce zeytinyağını koyup eti ekleyin.
  • Birkaç kere karıştırdıktan sonra kalan tüm malzemeyi (soyulup doğranmış domatesleri, doğranmış sivribiberleri, salçaları, bütün soğanı, kekik, tuz ve karabiberi) düdüklü tencereye koyun.
  • 1 su bardağından biraz daha az sıcak suyu da ilave edip et sotenizi pişmeye bırakın.
  • Bu esnada patlıcanları tuzlu sudan alıp bol su ile duruladıktan sonra iyice kurulayın.
  • Kızartma tencerenize kızartma yağınızı koyup kızdırdıktan sonra patlıcanların her yerini kızartın.
  • Kağıt havlu üzerine alıp fazla yağını emdirin. Ilımaya bırakın.
  • Pişen et soteden kaşık ile alıp kızarttığınız patlıcanların içlerini doldurun.
  • Üstlerine kaşar peynir dilimleri ya da rendelenmiş kaşar peyniri koyup 175 derece fırında peynirler eriyinceye kadar pişirin.

Afiyet olsun...

5 Ağustos 2010 Perşembe

TUZ BİBER DERGİSİ YAZ PARTİSİ

Geçtiğimiz Pazar günü yani 1 Ağustos 2010 tarihinde lezzetli dergimiz Tuz Biber'in Koşuyolu Cevizağacı'nda düzenlediği kahvaltıya davetliydim. Uzun zaman sonra bol katılımlı ve görmek istediğim herkesi görebildiğim çok güzel bir organizasyon oldu. Organizasyonu yapan Sevgili Yasemin ve Sevgili Ferah gerçekten çok yorulmuşlardı ama kesinlikle diyebilirim ki değdi:)


Mekana geldiğimde herkesle kısa bir hasret giderdikten sonra sponsorlarımızdan dalin'in bizler için hazırladığı çantaları aldım. İçinde yine bir diğer sponsorumuz olan Dr. Beckmann'dan da malzemeler vardı. Ama ne demişler önce yemek:) Tabii ki o saate kadar ben ve kızım çok acıkmıştık ve süper bir kahvaltı tabağı ile güne başladık.


Hava çok sıcaktı ama yine de o hava bile bizlerin sürekli konuşmasına engel olamadı:) Bu arada tabii ki kahvaltımıza tat katan Gülümser Abla'nın kekini de es geçmek istemiyorum. Tekrar teşekkür ediyorum inanılmaz lezzetliydi:)


Kahvaltıdan sonra hiçbirimizi elimiz boş göndermediler. Hepimize çekilişle çok güzel hediyeler de verdiler. Bazılarımıza Iglo'dan, bazılarımıza Softbowl'dan, bazılarımıza Yonca'dan, bazılarımıza Özlem Demircan'dan çeşitli hediyeler çıktı.


Hep beraber çektirdiğimiz bu fotoğraf da sanırım ne kadar eğlendiğimizi az çok anlatıyordur.

Bu güzel organizasyon için Sevgili Yasemin ve Sevgili Ferah'a tekrar çok çok teşekkür ediyor, en kısa zamanda tekrar görüşebilmeyi diliyorum.



Başka etkinliklerde buluşmak üzere...

4 Ağustos 2010 Çarşamba

CACIK



Bu sıcak günlerde içinde buz parçalarının yüzdüğü mis gibi bir cacığa ne dersiniz? :) Walla ben nerdeyse hemen hemen her gün evde yapıyorum. Çok rahatlatıyor. İnsanın gün içinde kaybettiği suyu ve tuzu bir nebze de olsa yerine koyuyor. Sanki rahatlatma özelliğide mi var ne? :)


Malzemeler;

  • 3 adet salatalık
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 3-4 dal dereotu (isteğe bağlı)
  • Su
  • Tuz
  • Buz parçaları
Aslında tüm miktarları kendi damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.

Üzeri için;
  • Sızma zeytinyağı
  • Nane

Yapılışı;
  • Salatalıkları soyup ufak ufak küpler halinde doğrayın. (Bazı arkadaşlarım rendeleyerek de kullanır ama ben daha dişime gelsin sevdiğim için bu şekilde doğruyorum)
  • Yoğurdu çırpma kabına koyup pürüzsüz hale gelinceye kadar bir çatal ya da çırpıcı tel yardımı ile çırpın.
  • Üzerine azar azar su ilave edin. Miktarını kendinize göre ayarlayın. Suyu ilave ederken bir yandan da çırparak kıvamını kontrol edin.
  • İnce doğranmış dereotlarını ve tuzunu da ekledikten sonra buz parçalarını koyun.
  • Kaseye koyduktan sonra üzerine biraz sızma zeytinyağı ile nane serpip servis yapabilirsiniz. Bu kadar basit:)


Afiyet olsun...

3 Ağustos 2010 Salı

TAHİNLİ PATLICAN SALATASI

Herkese merhabalar. Bu haftaya patlıcan ile başlamışken biraz daha patlıcanla devam edelim dedim:) Patlıcan salatasını çok severim. Hele de yerken burnuma o köz kokusu gelecek:) Ama sizlere vereceğim bu tarif klasik patlıcan salatası tarifi değil. Bence bir misafiriniz geleceği zaman, değişik tatlar denemeyi de seviyorlarsa bunu mutlaka yapın derim:)

Malzemeler;
  • 3 adet orta boy patlıcan
  • 2-3 yemek kaşığı tahin
  • 1 diş sarımsak
  • 2-3 yemek kaşığı yoğurt
  • 1-2 tatlı kaşığı limon suyu
  • Tuz


Yapılışı;
  • Öncelikle patlıcanları 3-4 yerinden çatalla ile delip közleme tabağınızın üzerine koyun. Közleme tabağınız yok ise bu işlemi yüksek ateşte de patlıcanları zaman zaman çevirerek yapabilirsiniz. Bazı arkadaşlarımdan patlıcanları alüminyum folyoya sarıp fırında da yaptıklarını duymuştum ama bunun hakkında çok detaylı bilgim yok. Ama kesinlikle hem ocağın batmaması hem de rahat bir şekilde patlıcan, biber v.s. közlemek istiyorsanız bir delikli közleme tabağı edinin derim.
  • Patlıcanların heryerini iyice yumuşacık olana kadar döndürerek közledikten sonra teker teker kesme tahtasının üstüne alıp boylamasına kesin.
  • İçini bir tatlı kaşağı yardımı ile açıp bir kaç çay kaşığı limon suyu gezdirin.
  • Tatlı kaşığı yardımı ile közlenmiş patlıcanın iç kısmının tamamını çıkarın ve doğrayın.
  • İçine damak tadınıza göre tahini yavaş yavaş ekleyip karıştırın.
  • Yoğurdu ilave edip karıştırmaya devam edin.
  • Ezilmiş sarımsağı ve bir tutam tuzu da ekledikten sonra servis tabağına alabilirsiniz.
Afiyet olsun...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

KARNIYARIK


Herkese merhaba ve iyi haftalaarrr:) Yine çoook sıcak bir haftaya başladık. Hava güya kapalı gibi ama çok boğucu. Aman bol su diyorum. Bu aralar çok tarifim birikti yayınlamam gereken ama ne işlerden fırsat bulabiliyorum ne de sıcaktan halim oluyor. O yüzden de ağır aksak da olsa arada bende varııımmm demek için tariflerimi yayınlamaya çalışıyorum:) Bir patlıcan delisi olarak uzun zamandır yapmak istediğim bu yemeği geçenlerde yaptım ve yanında buzlu güzel bir cacıkla beraber yedik:) Umarım beğenirsiniz...



Malzemeler;

  • 4 adet orta boy patlıcan
  • 250 gram yağsız yemeklik kıyma
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 3adet rendelenmiş domates
  • Yarım demet maydanoz
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 çay bardağı sıcak su
  • 2 yemek kaşığı riviera zeytinyağı
  • Ayçiçek yağı (patlıcanları kızartmak için)
  • Tuz
  • Karabiber
Yapılışı;


  • Patlıcanları alacağı doğrayıp yarım saat kadar tuzlu suda, acısı çıkması için bekletin.
  • Bu arada soğanı yemeklik doğrayıp, zeytinyağınızı koydunuz tavada saydamlaşana kadar kavurun.
  • Sarımsağı dilimleyip ekleyin.
  • Kıymayı ilave edip iyice kavurun.
  • Rendelenmiş domatesleri, küçük küçük doğranmış maydanozları, tuz ve karabiberi de ekleyip pişirin.
  • Kıymanız piştikten sonra 1 çay bardağı sıcak suyu ekleyip suyunu çektirin ve ılımaya bırakın.
  • Bol su ile yıkayıp duruladığınız patlıcanların bir yüzünü, başlarından 2 cm boşluk kalacak şekilde boylamasına kesin.
  • Patlıcanları kızgın yağda kızartın ve havlu kağıt üzerine alıp yağını süzdürün.
  • Kızarttığınız patlıcanları fırın tepsisine dizip, ortadan kestiğiniz yarıkları iyice açın ve içlerine kıymalı harcınızdan doldurun.
  • İsterseniz üstüne bir dilim sivri biber de koyabilirsiniz.
  • Domates salçası ile bir miktar sıcak suyu karıştırıp fırın tepsinize dökün ve 180 derece fırında pişirin.


Afiyet olsun...