istanbul escortistanbul escort ankara escortankara escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort bahçeşehir escortbahçeşehir escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort istanbul escortistanbul escort Yemek Bitmez: Mayıs 2013

28 Mayıs 2013 Salı

Trabzon'un Arpa Çorbası

Ah ben bu çorbaya bayılırım, küçüklüğümden beri evimizde en çok pişen yemeklerdendir. Arpa, mısır kırması, barbunya fasulyeyle Trabzon yaylalarında yetişen Zagota adlı müthiş faydalı bir otla tatlandırılan arpa çorbasının tarifini aşağıda bulabilirsiniz. Bendeniz hakiki bir Karadenizli olarak bu yemeğin lezzetini canlarımla paylaşmak istiyorum. Kızlarım da bu çorbayı çok severler. İçinde bolca protein ve karbonhidrat, demir bulunuyor. İnanın bu çorba size güç verecek, dinç hissedeceksiniz kendinizi. Mutlaka deneyin diyorum..

Malzemeler:
1 su bardağı kuru barbunya
1 su bardağı arpa ya da buğday
yarım su bardağı kuru mısır kırması
2 adet kuru soğan
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı biber salçası
isteğe göre tuz
1 yemek kaşığı Zagota otu..( bu otun Türkçe ismini bilmiyorum. sanırım yok..Rumcadan gelen bir isim..sordum Türkçesi yok..bilginize..siz bu bitkiyi aktarlarda bulamazsanız, reyhan otu ya da nane de koyabilirsiniz. )
Yapılışı:
Barbunyaları, arpayı ve mısır kırmasını bol suda yıkayın ve akşamdan suya koyup bir taşım kaynatın. Sonra süzüp üzerini geçecek kadar soğuk su ekleyin ve tencerenin ağzını kapatın. Ben düdüklü tencerede yapıyorum, daha kolay pişiyor. 
Akşamdan bir taşım kaynatıp , tekrar su eklediğiniz malzemeleri ocakta pişirmeye bırakın. Malzemeler yumuşayana dek pişirin. Diğer tarafta kuru soğanı yemeklik doğrayın ve tereyağı, zeytinyağı karışımında pembeleşinceye kadar kavurun. Salçasını ve otunu  da ekleyip biraz daha çevirin ve bu karışımı çorbanın içine dökün. Gerekirse sıcak su ilave edin. Çorba ne çok katı, ne de çok sulu olsun. Yemeğin tuzunu istediğiniz ölçüde ekleyip, 10 dk. kadar pişirin ve ocaktan alın. Servis kaselerine döküp sıcakken yiyin. Herkese afiyet olsun canlarım..

Trabzon'un Arpa Çorbası

Trabzon'un Arpa Çorbası
                                                  SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                               DİLEK'LE MUTFAKTA

Piruhi Nasıl Yapılır

Çok eskilerden kalma bir hamur işi yemeği olan piruhiyi sanırım herkes bilmez. İsmi Rus kökenli bir kelime ve dünyanın her yerinde hemen hemen aynı tarifle yapılan bir yemek. Polanyalılar, Macarlar milli yemekleri olduğunu iddia ederler, bizim ülkemizde ise Anadolu'nun köylerinden tutun lüks restoranlarda da rastlayabileceğiniz bir lezzet. Mesela Çorum'da bilinen adı Kaypak Hamuruymuş. İç malzemesi aslında tulum peyniri, soğan ve maydanozdur. Fakat kıymalı içle yapanlarda var. Bir de üzerindeki sosu, bol tereyağında kavrulmuş ceviz içidir. Fakat yine bu sosu kullanmayıp domates sos ya da yoğurtlu sosla sunum yapanlar var. Ben cevizli olanı biliyorum ve tercih ediyorum. Mantının bir değişik şekli de diyebiliriz. İtalyanlar'da da sanırım buna benzer bir yemek var. Neyse fazla bilmişlik yapmayayım ve yemeğimi yazayım ben en iyisi. Bildiklerimi aktarmak istedim canlarıma.. Haydi Piroşgi, Peruhi, Peruşke..

Malzemeler:
4 su bardağı kadar un
3 yumurta
2 çorba kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı limon suyu
1 su bardağı su
1 tatlı kaşığı tuz
İç malzemesi için:
150 gr. tulum peyniri
1 adet kuru soğan
maydanoz
Sosu için:
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi
Yapılışı:
Hamuru yoğurmak için derince bir kap alın ve unu eleyerek kabın içine dökün. Sırayla yumurtaları kırın. Yumurtanın birisinin akını ayırın ve sarısını una ekleyin. Limon suyu, sıvıyağ ve tuzu da ekleyip, bir bardak su ile orta sert bir hamur yoğurun. Hamuru yarım saat dinlendirip, dört eşit parçaya bölün. Her bir parçayı büyük servis tabağı büyüklüğünde oklava yardımıyla açın. Ben bunları yaparken fotoğraf çekmeyi unuttum, çünkü yemek programı çekimi vardı. Hamurun üzerine hazırladığınız rende tulum peyniri, jülyen doğranmış kuru soğan ve yıkanıp doğranmış maydanozlu harçtan ceviz büyüklüğünde bir su bardağını alacak aralıklarla koyun. Peynirli harcın boş kalan kısımlarına ayırdığınız ve çırptığınız yumurta akını bir fırça yardımıyla sürün. Diğer açtığınız hamuru üzerine örtün. Elinizle boş alanları bastırın, yumurta akının yardımıyla iyice yapışsın. Daha sonra bir su bardağını alın ve hamurların içli kısımlarından bardakla bastırın. Kestiğiniz hamurları bir kenara koyup diğer iki hamurla da aynı işlemi yapın.

Piruhi


 Kestiğiniz hamurları kaynar suda haşlayın. Suyun içine bir yemek kaşığı tuz ve sıvıyağ atmayı unutmayın. 15 dk kadar pişirdiğiniz hamurları servis tabağına alın ve sosunu hazırlayın. Yağları sos kabına koyup ocağın altını yakın. Çekilmiş ceviz içini ekleyip cızırdayana dek kavurun. Yağlar cızırdarken hamurların üzerine döküp servis yapın. Sıcakken yiyin, afiyet olsun canlarım..

Piruhi


Piruhi

                                                     SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN

                                                                               DİLEK'LE MUTFAKTA

26 Mayıs 2013 Pazar

DOĞUM GÜNÜM

Bugün 27 mayıs, benim doğum günüm. Çocukluğumdan alışığım bu özel günü kutlamaya, sağolsun annem her doğum günümde pastamı yapar, arkadaşlarımı çağırırdı. Derken...kızlarım geldi yanıma bana sarıldılar ve doğum günümü kutladılar. İyi ki doğmuşum ve ben doğmasaydım onlar da doğmaz mış dediler. Annem akşamdan aradı beni..doğum günümü kutladı. "  Kaç yaşına girdim ben annecim" diye sordum, bilemedi, hatırlayamadı..Ben de 47 deyince.." aaa o kadar oldun mu kızım " dedi, inanamadım. Kadına az çektirmedim tabi, yılları unutmuş, aklı sürekli bendedir. Canım annem, bilseydik kader bize neler edecek..kim ister ki doğmayı. şimdi kalkıp hayatımı sorgulayacak değilim, ama tek pişmanlığım var hayatta onu da bilen biliyor. Kendimi seviyorum, her zaman enerji doluyum, daima yaşayacak bir neden bulabiliyorum. 47 yaşıma geldiğime de inanamıyorum. Ben hala kendimi 17 yaşında hissedebilen küçücük bir kızım galiba. Deli doluyum, kalbimde inanılmaz bir sevgi yoğunluğu var. Beni sevenler var çok şükür, benimde sevdiklerim var. Bunun dışında en önemlisi sağlık tabi. Benim yaşımda bir çok arkadaşım sağlık sorunlarıyla uğraşıyor, ya da hayatlarından bezmişler. Benim de arada sağlık sorunlarım oluyor ama çok şükür bezdirecek kadar değil, inşallah da olmaz. 47. yaşımda kızımı evlendireceğim kısmetse, onun hazırlığı var ve duygusallığı tabiki. Hayatımın bu evresine eskisi kadar olmasa da yine yoğunum, yine birşeyler yapabiliyorum. Hep beni ürkütürdü 40lı yaşlar. Aslında kadınlığımızın en olgun, en güzel dönemi bence. Fakat 50 yaşıma gelmeyi de istemiyorum bir yandan. 40 yaşına girdiğim günkü endişeyi yaşayacağımı sanıyorum çünkü. Yıllar geçiyor, yaşlanıyoruz ya da yaş alıyoruz diyelim. Kendime iyi bakmaya çalıştım ömrüm boyu, ama çok fedakarlık yapmanında aptallık olduğunu öğrendim. Şimdi diyoruz ya hep kendim için yaşayacağım, yok yine öyle olmuyor, olmuyor. Hayatımızda yakınlarımız olduğu sürece, hele de bir anneyseniz olmuyor.
Mutluyum aslında, gerçekten mutluyum. Hayatımda diken gibi batan olumsuz insanları bertaraf ettim. Çok yol aldım, çok şey öğrendim. Yaptıklarımdan, yaşadıklarımdan pişman değilim, bir tek şey dışında. Ona da kader diyorum. Allah bana ne kadar ömür biçmiş bilemem ama bundan sonra yaşayacağım ne kadar yıl varsa o yılların eskiyi aratmamasını, hayallerimin ve umutlarımın her daim devam etmesini kendim için diliyorum. Çünkü hayat umut ettikçe var...


DİLEK TOKSOY

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Tencere Seti Hediyeli Çekiliş


Blog Yazarlarının katılabileceği ve Yemek Tarifleri  sitesinde düzenlenen bu çekilişe katılmak  ve http://shop.hascevher.com.tr/tencere-setleri/39-buse-8-parca-tencere-seti.html   Linkinden inceleyebileceğiniz bu tencere setinin sahibi siz olabilirsiniz..ya da ben. Ayrıca facebook sayfasını beğenmelisiniz. https://www.facebook.com/groups/pratikyemektarifleri/  
Bilgilere ulaşabileeceğiniz  http://yemekustalari.com/tencere-seti-hediyeli-cekilis.html bu linke tıklamanız yeterli. 
Bu çekilişin amacı, orjinal ve kaliteli blogerlar ile yine kaliteli, güzel paylaşımların oluşabileceği bir platform yaratamak. Bunun yanında blogerların isteklerini, duyurularını, çekilişlerini yapabileceği bir ortam oluşturmak, desteklemek olacaktır. http://yemekustalari.com/tencere-seti-hediyeli-cekilis.html sitedeki şartları okuyun ve bloğunuzda siz de yayınlayın. Böyle çekilişler yapılmasını bende destekliyorum. Hem bir etkinlik sayesinde bir çok insan birbirleriyle tanışma imkanı bulabiliyor, hem de internet dünyanızda geniş ufuklarda dolanabiliyorsunuz. Araştırmak, bulmak, yazmak, güzel uğraşlarla oyalanmak ve kendinizi mutlu etmek..Herkese bol şanlar.
Tencere Seti Hediyeli Çekiliş
 Bloğumda yemek tarifi yazamıyorum kolumdaki ağrı yüzünden..biraz daha iyileeşsin..yazacağım arkadaşlar. Havalar da çok sıcak olmaya başladı. Yemek yapmak da zor geliyor bu aralar, yemek yemek de fazla çekici gelmiyor. Meyve ve sebze tüketmek lazım bol bol. Herkese sevgiler. Görüşmek üzere hoşcakalın.

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Muzlu Ve Çikolata Soslu Parfe

Bu parfeler insanı mahvediyor arkadaşlar. Fotağrafladığım parfenin tarifi, kızımın arkadaşı Duygu'ya ait. Geçen hafta bizdeydi, beraber yaptık ve afiyetle yedik, sonra da pişman olduk. Kalorisi bir hayli fazla çünkü, o yüzden yerken dozunda yani bir dilimcik yemek lazım. Havaların sıcak olduğu bu günlerde soğuk soğuk iyi gider diye düşündüm. Zaten dondurma gibi ye gitsin. Tarifim şimdi geliyor canlarım, afiyet olsun. 

Malzemeler:
2 paket kakaolu petibör bisküvi
2 adet yumurta
2 poşet krem şanti
2 su bardağı süt
1 çorba kaşığı toz şeker
bir çimdik tuz
2 adet muz
1 çay bardağı kırılmamış fındık
Sosu için:
2 su bardağı süt
3 çorba kaşığı mısır nişastası
1 çay bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı kakao
1 yemek kaşığı tereyağı
Yapılışı:
Bisküvileri blenderda toz haline getirin. Bir kenara koyun ve krem şantiyi yapmaya başlayın. 2 su bardağı sütle kremşantileri çırpın. Yumurtaların sarılarını ve aklarını ayırın. Yumurta sarılarını 1 çorba kaşığı toz şekerle iyice çırpın. Aklarını da bir çimdik tuzla ayrı bir kapta çırpın. Kremşanti karışımına önce çırpılmış akları, sonra çırpılmış yumurta sarılarını ekleyin ve karıştırın. Toz haline getirdiğiniz bisküvileri, fındıkları ve dilimlediğiniz muzları ilave edip harmanlayın. 
Parfeyi sunacağınız bir kalıba streç film serin ve parfeyi üzerine dökün. Kaşık yardımıyla bastırıp şekillendirin. Donması için buzluğa koyun. Bu arada üzerinin sosunu yapmaya başlayın. 
tereyağı hariç bütün malzemeleri karıştırıp ocakta kaynayana kadar pişirin. Piştikten sonra karıştırarak soğutun ve soğuduktan sonra tereyağını ekleyip bir el mikseri yardımıyla iyice çırpın. Sosunuz berrak ve akıcı olmalıdır. Buzlukta dondurduğunuz parfeyi bir tabakla ters çevirin, streç filmi üzerinden sıyırın ve servis tabağına alın. Hazırladığınız sosu parfenin üzerinde her yerini kaplayacak şekilde gezdirin. Parfeniz yemeye hazır, haydi tabaklara paylaştırın. Herkese afiyet olsun. Duygu'cuğuma da çok teşekkür ediyorum.

Muzlu Ve Çikolata Soslu Parfe

Muzlu Ve Çikolata Soslu Parfe

Muzlu Ve Çikolata Soslu Parfe

Muzlu Ve Çikolata Soslu Parfe

                                                            SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN

                                                                                         DİLEK'LE MUTFAKTA

Kıymalı Patates Yemeği

Küçükken okuldan geldiğimde annemin yaptığı ve bana en leziz gelen yemekti. Şimdi bununda tarifi yazılır mı demeyin. Bende anıları var o yüzden yazdım. Hep aklıma o günler gelir nedense, tadı da daha güzeldi şimdikinden. Ne güzel günlerdi o günler, o patates yemeğini yerken duyduğum mutluluk size saçma geliyordur, ama öyle işte. Bende bu yemeğin değişik bir his uyandırdığını söyleyeyim yeter. Kızlarım okuyunca anlarlar. Herkese afiyet olsun.

Malzemeler:
1 kilo patates
1 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı salça
200 gr. kıyma
kimyon, karabiber,tuz
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Yapılışı:
Patateslerin kabuklarını incecik soyun ve ortadan dörde bölüp doğrayın. Soğanı soyup yemeklik doğrayın. Tencereye yağı koyun ve soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Kıymayı ilave edin ve kavurun. Daha sonra salçayı ekleyin, biraz daha kavurun. Patatesleri tencereye koyun. üzerini örtecek kadar su ilave edip, tuz, kimyon ve karabiberini ekleyip ağır ateşte patatesler yumuşayana kadar pişirin. Fazla sulu olmamasına özen gösterin. Sıcakken servis yapıp afiyetle yiyin. 

Kıymalı Patates Yemeği

Kıymalı Patates Yemeği


                                    SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                                      DİLEK'LE MUTFAKTA

21 Mayıs 2013 Salı

Zeytinyağlı Kabak Dolması

Yazın gelmesiyle hafif yemeklere daha çok yer vermeye başladık sofralarımızda. Kabak, hazmı kolay ve bünyemiz için çok faydalı bir besin. Yaz kış tüketmek gerekiyor bence. Benim kızlar zeytinyağlı kabak dolmasına bayılırlar. Üstüne de yoğurt koyup löp löp yerler. Kıymalısı da güzel olur, zeytinyağlısı da. Mühim olan yemeğe lezzet katabilmek. Benim sırrım ise dolmalarda taze reyhan otu kullanmak ve hakiki zeytinyağıyla pişirmek. Haydi kabakları soymaya başlayalım.

Malzemeler:
5 adet kabak
2 su bardağı pirinç
1 çay bardağı zeytinyağı
2 adet domates
1 adet kuru soğan
maydanoz, taze nane
taze reyhan otu
karabiber, toz kırmızı biber
Yapılışı:
Kabakların dışını bir kazıyıcı bıçak yardımıyla kazıyın ve içlerini oyacakla oyup çıkartın. Çıkarttığınız kabak içlerini atmayın sakın, taze kırmızı biberlerle kızartıp yiyebilirsiniz. Kabakları yıkayın ve dolmanın içini yapmaya başlayın. Ben bu dolma içini kavurmadan yapıyorum, daha güzel oluyor. Bir kaba yemeklik doğradığınız soğanı, domatesleri koyun. Yıkayıp süzdüğünüz pirinçleri de ekleyin. Yağın yarısını ve baharatları ekleyip iyice birbirine yedirin. Dolma içiniz hazır olunca kabakların içini bu harçla doldurun. üzerinden bir cm. aşağıya kadar doldurunki pirinçler şişeceği için taşmasın. Üzerlerini kestiğiniz domates kabuklarıyla kapatıp pişirme tenceresine dizin. Kalan zeytinyağını kabakların üzerine gezdirin ve tencereye bir su bardağı su koyup önce harlı, sonra kısık ateşte pirinçler yumuşayıncaya kadar pişirin. Piştikten sonra servis tabağına alın, dilerseniz sıcak, dilerseniz soğuk olarak yiyin. Yanında yoğurt servis etmeyi unutmayın canlarım. Afiyet olsun.

Zeytinyağlı Kabak Dolması

Zeytinyağlı Kabak Dolması


                                       SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                              DİLEK'LE MUTFAKTA

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Lor Kurabiyesi

Bizim Emine Sultan'ın meşhur lorlu kurabiyesini yaptık ve yedik. Tadına doyamadık vallahi, tereyağıyla yapınca daha güzel oluyor. Akşamüstü çayında yemenizi tavsiye ediyorum sevdiklerinizle.

Malzemeler:
1 su bardağı un
1 kahve fincanı tereyağı
250 gr. tatlı lor
1 su bardağı toz şeker
1 adet yumurta
yarım paket kabartma tozu
Yapılışı:
Toz şeker, yumurta ve tereyağını bir yoğurma kabına alıp iyice çırpın. Daha sonra un ve loru ilave edin, ardından kabartma tozunu ekleyin. Güzelce yoğurduğunuz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp  fırın tepsisine üstlerini hafifçe bastırarak ve sonrasında toz şekere bulayıp dizin. Fırını önceden ısıtın ve 170 dereceye ayarlayın. Kurabiyeleri pişirmeye bırakın. Yaklaşık 20 dk sonra üzerleri hafif kızarınca fırından alın ve servis tabağına dizin. Çayın yanında afiyetle yiyin. Herkese sevgiler..

Lor Kurabiyesi

Lor Kurabiyesi

                                             SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN

                                                                  DİLEK'LE MUTFAKTA

18 Mayıs 2013 Cumartesi

Soğan Çorbası

Soğan çorbasıyla tanışmam Sakarya'da yaşarken oldu. Apartman komşularım çorba günü yaparlardı. Birbirinden değişik çorba yapmak için yarışırlardı. Bu lezzetli çorbayı da komşularımdan öğrenmiştim. Ben tadını çok beğendim, dolayısıyla zaten soğan hastasıyımdır. Çiğ soğan yemek çok hoşuma gider. Ayrıca soğan çorbasının yağı az konulduğunda zayıflatıcı, idrar söktürücü ve kaslara kuvvet veren özellikleri olduğunu da söyleyeyim.Tarifini merak ediyorsanız aşağıda..

Malzemeler:
4 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 su bardağı süt
tuz, taze nane, dereotu
Yapılışı:
Soğanların kabuklarını soyun ve irice doğrayıp 2 bardak su dolu tencerede yumuşayana kadar pişirin. Piştikten sonra soğanları blenderdan geçirin. Ayrı bir tencerede unu yağla hafif kavurun. Blenderdan geçirdiğiniz soğan suyunu ilave edin ve sürekli karıştırın. Kaynamaya başlayınca süt ilave edin. Çorbanın kıvamına göre su ekleyebilirsiniz. İçine yarım paket et bulyon attım ben, tat versin diye. Tuzunu da ekleyip bir süre daha pişirip ocağın altını kapatın. Tekrar el mikseriyle karıştırın.Çorbayı servis kasesine alın ve üzerine taze nane, dereotu serpin, sizin tercihinize kalmış. Bu güzel ve faydalı çorbayı çocuklarınıza da bol bol yedirin. Herkese afiyet olsun canlarım, sevgiyle kalın.

Soğan Çorbası

Soğan Çorbası

                                  SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                         DİLEK'LE MUTFAKTA

Zeytinyağlı Taze Fasulye

Yaz geldiği zaman evlerimizde en çok pişen yemeklerden olan taze fasulye adeta benim için bir kurtarıcı yemektir. Yanında makarna yaparım mutlaka ve bolca salata. En çok da zeytinyağlısını severim, soğuk ve dolapta beklemiş olmalı fasulye yemeği. Yapması gayet basit, sağlığımıza çok yararlı, vazgeçilmez bir yemek benim için. Bilmeyenler için tarifi aşağıda..

Malzemeler:
1 kilo taze fasulye
1 adet kuru soğan
2 adet domates
tuz, 1 tatlı kaşığı toz şeker
yarım çay bardağı zeytinyağı
Yapılışı:
Fasulyeleri ayıklayıp ortadan ikiye bölün. Süzgeçte güzelce yıkayın ve pişireceğiniz tencereye koyun. Ben düdüklü tencerede pişiriyorum daha çabuk ve leziz oluyor. Kuru soğanı yemeklik doğrayıp üzerine ekleyin. Domateslerin kabuklarını soyun ve kuşbaşı doğrayın, onları da ekleyin. Yağ tuz ve şekeri ilave ettikten sonra tencereye yarım çay bardağı su koyup karıştırın ve tencerenin ağzını kapatın. Fasulyeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Servis tabağına alın ve soğuyunca afiyetle yiyin. Benim tercihim dolapta bekledikten sonra yemek.
Sağlıklı bir hafta sonu geçirelim inşlh.

Zeytinyağlı Taze Fasulye

Zeytinyağlı Taze Fasulye

                                      SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                             DİLEK'LE MUTFAKTA

17 Mayıs 2013 Cuma

Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote

Bu tarifi yine bir yemek programında izlemiştim ve mutlaka yapmalıyım demiştim. Geçenlerde misafirim vardı ve hemen aklıma bu tarif geldi ve bende pişirdim. Çok beğendiler, gerçekten leziz oldu. Bakın nasıl oluyor, tarifi aşağıda arkadaşlar.

Malzemeler:
2 adet tavuk göğsü 
5 dal yeşil soğan
1 adet domates
2 adet kırmızı ve yeşil biber
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz, karabiber, pul biber, kekik, kişniş
1 tatlı kaşığı soya sosu
2 diş sarımsak
maydanoz
12 adet milföy hamuru
12 adet  fırına dayanıklı küçük kase
Yapılışı:
Tavuk göğsünü yıkayıp kuşbaşı doğrayın. Tencereye yağları koyun ve tavuğu biraz kavurun. Daha sonra sebzeleri küçük doğrayıp etlere ilave edin ve biraz daha kavurun. Tuz ve baharatları, soya sosunu, doğradığınız sarımsakları, maydanozu da ekleyip ocağın altını kapatın.


Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote

Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote
Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote
Tavuk soteyi 12 adet fırına dayanıklı küçük kaselere paylaştırın. Kaselerin kenarlarını fırça yardımıyla hafifçe yağlayın. Yumuşamış milföy hamurlarını kaselerin üzerine kapatın. Fırın tepsisine dizdiğiniz kaselerin altına 2 cm su ekleyin ve 200 derece fırında hamurların üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Piştikten sonra kaseleri ters çevirip servis tabağına alın ve sıcakken afiyetle yiyin. Yanında ayran ikram etmeyi unutmayın. Afiyet olsun canlarım.


Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote


Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote

Fırında Milföy Hamurlu Tavuk Sote

                                     SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                           DİLEK'LE MUTFAKTA

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Patlıcanlı Kebap Tarifi

Patlıcansız yapamayaanlardan biri olarak sık yaptığım bir tarif bu. Patlıcanların yağda kızarmadan fırında köfteyle pişmesi inanılmaz bir lezzet sunuyor sofralarımıza. Yaptım, yedik ve mutluyuz...Haydi buyrun soframa..Yanında cacık yapmayı unutmayın.

Malzemeler:
6 adet kemer patlıcan
500 gr. az yağlı kıyma
1 adet kuru soğan
2 adet kırmızı biber
1 adet yumurta
2 yemek kaşığı galeta unu
maydanoz
tuz, karabiber, kimyon
toz kırmızı biber
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Üzerine 10 adet chery domates
4 adet yeşil ve kırmızı biber
Yapılışı:
İlk iş olarak patlıcanları alacalı soyup halka şeklinde doğrayın. Tuzlu suda 20 dk. bekletin. Bu arada köfteyi yoğurmaya koyulun. Bir yoğurma kabına tüm malzemeleri koyup yoğurun. Bu arada kırmızı biberi incecik doğramalısınız.Köftenin içinde kuru soğan ve biber inceceik görünmeli.Köfteyi yoğurduktan sonra yuvarflak yassı şekil verin. 
Patlıcanların acı suyunu attıktan sonra zeytinyağıyla ovalayın ve  bir patlıcan bir köfte şeklinde dizip fırın tepsisine dizin. Aralarına chery domates ve yeşil biber, kırmızı biberlerle donatın. Hiç su koymadan 200 derece fırına verin ve üzerleri kızarana kadar yaklaşık yarım saat pişirin. Sıcakken serviz yapın. Herkese afiyet olsun canlarım. 

Patlıcanlı Kebap Tarifi

Patlıcanlı Kebap Tarifi

Patlıcanlı Kebap Tarifi

                          SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                      DİLEK'LE MUTFAKTA                

Şam Tatlısı

Bir aile büyüğümden öğrendiğim tarifi yaptım arkadaşlar ama yemek istemiyorum. Diyete girdim ben zayıflamam lazım. Buyrun siz afiyetle yiyin. Ama harika görünüyor değil mi...

Malzemeler:
11kahve fincanı irmik
12 yemek kaşığı toz şeker
1.5 su bardağı süt
1/2 yemek kaşığı kabartma tozu
1/2 tatlı kaşığı karbonat
1 çay bardağı yoğurt
üzerine badem ya da fıstık
Yapılışı:
Bütün malzemeyi bir kapta karıştırın altı yasğlanmış tepsiye serin,en az 5-6 saat bekletin (irmik kabarsın diye) sonra üzerine fırçayla yoğurt sürün , 200 derece fırına atın 20 -25 dakika sonra çıkarın bir cm derinliğinde sonradan keseceğiniz yerleri işaretleyin, fırına atın pişmeye yakın tekrar çıkarıp çizgileri tepsininm dibine kadar kesin.
ŞERBETİ;
11 kahve fincanı şeker
6 çay bardağı su
1/2 limon suyu

Şerbeti kaynatarak hazırlayın , fırından çıkan sıcak tepsinin üzerine sıcak şerbeti dökün. İkisi de sıcak olacak, işin sırrı burada, soğuyunca kaymakla servis edebilirsiniz..Afiyet olsun..





SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
DİLEK'LE MUTFAKTA

14 Mayıs 2013 Salı

Zeytinyağlı İç Bakla Yemeği

Baklayı herkes sevmiyor fakat sevenler için yaptım ve sizlerle paylaşıyorum. Aslında yemeyenlere de kızıyorum. Bu lezzeti tatmamak olur mu hiç. Üstelik o kadar çok faydası var ki anlatamam. En önemli faydalarından biri böbreklere çok iyi gelmesi, ayrıca öksürüğe çok iyi geliyor. Hazmı kolaylaştıran bakla idrar yollarına da birebir bir sebze. İçinde bolca vitamin var. Lütfen yiyin arkadaşlar, sağlığımız için. Herkese sevgilerimi yolluyorum.

Malzemeler:
1 kilo iç bakla
1 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz, bir tatlı kaşığı toz şeker
biraz dereotu
2 yemek kaşığı un
Yapılışı:
Ben bu yemeği düdüklü tencerede yapıyorum, daha lezzetli oluyor. Aslında güveçte de olabilir. Yıkadığınız baklaları tencereye koyun. Soğanın kabuklarını soyun ve incecik doğrayıp baklaların üzerine dökün. tuz ve şekeri, yağı, unu da ekleyip bir güzel karıştırın. Yarım çay bardağı su ekleyip hafif ateşte pişirin. Baklalar yumuşayınca ocağın altını kapatın ve yemeği servis tabağına koyup üzerine dereotu serpiştirin. Herkese afiyet olsun canlarım.

Zeytinyağlı İç Bakla Yemeği

Zeytinyağlı İç Bakla Yemeği

Zeytinyağlı İç Bakla Yemeği

                                       SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                             DİLEK'LE MUTFAKTA

Kaygana Nasıl Yapılır

Bu tarif benim memleketim Trabzon'a ait, ama İzmir'de de yapanları çok gördüm. Sabah kahvaltılarında yiyebileceğiniz harika bir alternatif yiyecek bence. Diyette olanlar yulaf kepeğiyle de yapabilirler. Biz mısır unuyla yaparız. Ama artık bende yulaf kepeğiyle yapıyorum. Zaten bir hayli kilo aldım yemek yapmaktan ve yemekten, bakalım sonumuz ne olur arkadaşlar..Kurban olsunlar Karadenizime..Haydi Kayganaya..


Malzemeler:
4 dal yeşil soğan
maydanoz
taze nane
3 yumurta
3 yemek kaşığı un
1.5 yemek kaşığı mısır unu
yarım su bardağı süt
1 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz, karabiber, pulbiber
kekik
Yapılışı:
Bir kaba soğanları yıkadıktan sonra incecik doğrayın. Maydanoz ve taze naneleri de incecik doğrayın. Daha sonra yumurtaları kırın ve unları ilave edin. En son yarım su bardağı sütü ekleyip bir çırpma teliyle iyice çırpın. Tuz ve baharatları ekleyip tekrar çırpın. Yağsız bir tavaya yağı koyup kızmasını bekleyin. Yağ kızdıktan sonra yaptığınız karışımdan bir kepçe yardımıyla alıp kızgın tavaya dökün. Altı kızarınca tavayı altüst yapın ve diğer tarafını pişirin. Malzeme bitene kadar bu işlemi yapın ve pişen kayganaları servis tabağına alın, afiyetle çayın yanında sıcak sıcak yiyin. Herkese afiyet olsun. 

Kaygana Nasıl Yapılır

Kaygana Nasıl Yapılır

                                                         SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN
                                                                       DİLEK'LE MUTFAKTA

Ekler Pasta Tarifi

Bu tarifi sevgili arkadaşım Süer Bey yaptı. Kendisi yemek ve pasta konusunda uzmandır. Doğrusu benden güzel yapıyor, tebrik ederim.

EKLER HAMURU
1,5 SU BARDAĞI SU 125 Gr. MARGARİN 6 İRİ YUMURTA

1 TATLI KAŞIĞI ŞEKER 1 FİSKE TUZ 2 SU BARDAĞI UN

Su+ yağ+şeker+tuz orta hararetli ocakta karıştırarak kaynat,unu azar azar ilave edip karıştır.

Bu karışımı tencerenin dibine yapışana kadar karıştırarak pişir. Hamur soğuyunca mikser

kabına al , teker teker yumurtaları hamura yedir macun gibi olacak..

Sıkma torbasına al yağlı kağıt serilmiş tepsiye dolgunca istediğin büyüklükte sık,küçük

sıkmanızı öneririm..

KREMA

YARIM KİLO SÜT 1 YUMURTA 2 TEPELEME YEMEK KAŞIĞI UN

50 Gr.MARGARİN ½ SU BARDAĞI TOZ ŞEKER 2 YEMEK KAŞIĞI buğday NİŞASTASI

RENDELENMİŞ LİMON KABUĞU VANİLYA


Süt hariç bütün malzemeyi tencerede karıştır sonra sütü ilave et orta ateşte muhallebi gibi

pişir ve soğumaya bırak



ÇİKOLATA SOSU

1 PAKET HAZIR SÜT KREMASI 200 GR BİTTER ÇİKOLATA

Kremayı kaynat ateşi kapa çikolataları kırarak içine at karıştırarak erit oda ısısında soğut.

Pişmiş ekler hamurunu ortadan kes içine krema doldur çikolata sosuna batır tabağa diz.

1/3 hamur artabilir buzdolabı poşetiyle dondurup sonra da kullanabilirsiniz..Afiyet olsun..




TEŞEKKÜRLER, ELİNE SAĞLIK
DİLEK'LE MUTFAKTA

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

Enginarın bolca olduğu mevsimdeyiz ve pazarlarda çok ucuzladı. Alıp da donduruculara atmak lazım ama ben hala bunu yapamadım. Bir de evde sadece ben ve Aylin seviyor, o yüzden rağbet yok. Ben bayılıyorum enginara, Allahın bir mucize sebzesi diyorum. Karaciğerinde sorun olanların hiç olmazsa yılda bir kaç kez tüketmeleri gerekiyor. Ayıklaması biraz zahmetli ama hazır soyulmuş olarak da satılıyor. Enginarın yapraklarını soyarken Tanrının bir hikmeti diyorum, çünkü yaprakları kopardıkça bir renk cümbüşü görüyorsunuz ve o renklerin içinden kar beyazı bir sebze..pamuk gibi. Enginarın dolmasını pek beğenmedim ben ama zeytinyağlısı her zaman favorim. Bu tarif havuçlu ve bezelyeli, soğuk yenmesi önerilir. 

Malzemeler:
5 adet hazır soyulmuş enginar
1 adet kuru soğan
1 adet havuç 
200 gr. bezelye
2 diş sarımsak
dereotu
3 yemek kaşığı zeytinyağı
limon suyu
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Yapılışı:
Soğanları incecik doğrayın ve bir kaba koyun. Havuçları yıkayıp kabuklarını kazıdıktan sonra, küp şeklinde doğrayın. Bezelyeleri de ayıklayıp yıkadıktan sonra hepsini karıştırın. yağını, tuzunu, limon suyunu ve şekerini ekleyin, tekrar karıştırın. 
Yayvan bir tencereye limon tuzlu suda beklettiğiniz enginarları dizin. Ortalarına yaptığınız sebze karışımı dökün. Bir çay bardağı su ilave edip pişirmeye bırakın. Sebzeler yumuşayınca ocağın altını kapatın ve üzerine doğranmış dereotu serpiştirin. Soğuduktan sonra servis yapın ve afiyetle yiyin. 

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

                                    SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN

                                                               DİLEK'LE MUTFAKTA

9 Mayıs 2013 Perşembe

Çilekli Tart

Bu da benim çilekli tartım. Biliyorum, iki haftadır bloğumla ilgilenemiyorum. Bunun sebebi kolumdaki ağrı ve düğün telaşımız. Aslında her gün yemek yapıyorum ve yaptıklarımı da fotoğraflıyorum sonradan yazmak üzere ama bir türlü bilgisayara oturup yazamadım. Şu anda da kolum ağrıyor fakat bir tane de olsa bir tarif yazmam lazım diye düşündüm. Çilek mevsimi biliyorsunuz, daha bir ay daha çilek bulabiliriz. Yakında ucuzlar da, dondurucuya atmayı ihmal etmeyin. Bu arada ben çileği yüzümü temizlemek için de kullanıyorum. Temiz yüzüme yıkanmış çileği eriyene kadar gezdiriyorum, 15 dk. sonra ılık suyla yıkıyorum ve inanılmaz cildim ferahlıyor, aynı zamanda temizleniyor, size de tavsiye ederim. Ayrıca dişler için de doğal beyazlatıcı olduğunu da hatırlatayım canlarım.

Çilekli Tart
Malzemeler:
2 adet yumurta sarısı
1 yemek kaşığı yoğurt
2.5 su bardağı un
150 gr. margarin ya da tereyağı
yarım paket kabartma tozu
yarım su bardağı toz şeker
Kreması için:
2 su bardağı süt
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı mısır nişastası
1 yemek kaşığı pirinç unu
3 yemek kaşığı toz şeker
vanilya
300 gr. çilek
Yapılışı:
Tart hamurunu yapmak için önce margarini eritin ve soğutun. Yoğurma kabına yumurta sarılarını, yoğurdu ve toz şekeri koyup karıştırın.Daha sonra elenmiş unu ve kabartma tozunu ekleyin. Eritilmiş margarini yavaş yavaş yedirerek karışıma ilave edin ve iyice yoğurun. Hamuru tart kalıbına veya herhangi bir tepsiye yayın. kenarlarını havaya kalkacak şeklide elinizle düzeltin. Hamurun kabarmaması için üzerine yağlı kağıt koyun ve yağlı kağıdın üzerine ağırlık yapacak bir malzeme koyun. 180 derece ısıda fırında hamurun kenarları kızarana kadar pişirin. Tartı fırından çıkarın ve soğumaya bırakın. Üzerindeki ağırlığı alın. 
Kreması için tüm malzemeleri karıştırıp pişirin. Soğuduktan sonra tartın üzerine dökün, kenarlarına dökmemeye özen gösterin. Üzerini yıkadığınız çileklerle ve renkli şekerlerle süsleyip servis yapın. Herkese afiyet olsun.

Çilekli Tart

Çilekli Tart

Çilekli Tart

                                    SEVGİYLE PİŞEN YEMEKLERDEN

                                                 DİLEK'LE MUTFAKTA